Dark Tourism

Dark tourism yani "hüzün turizmi".Oradan bakıldığında ne yani insanlar üzülmek için tatile mi gidiyor gibi sorular aklınıza gelebilir fakat aslında durum pek öyle değil.Bir diğer ifadeyle kader turizmi olarak ifade edilen hüzün turizmi;dünyaya bir şekilde etkide bulunmuş teknolojik felaketler,soykırımlar ve savaşlara tanıklık eden yerlere yapılan seyahatlerdir.


1990'lı yıllarda Lennon ve Foley tarafından geliştirilen bu kavram gerçek ve ticari hale getirilmiş ölüm ve yıkım unsurlarını da kapsamaktadır.İlk zamanlarda insanlara tuhaf gelen bu turizm türü günümüzde kitlelerin ilgisini çekmiş ve hızlı yayılmıştır.

Peki bir destinasyonun hüzün turizmi sayılabilmesi için ne  olması gerekir?

Yaşanılan olayların kronolojik olarak günümüze yakın olması ve bilinme özelliğinin bulunması gerekir.Yani hüzün turizminde yakın bir zamana rastlamama zorunluluğu vardır.

Hüzün turizminde seçilecek destinasyonda belli başlı aranan özellikler;
  • Ölüme,ölüm cezasına tanıklık edinilen yerler.
  • Ölümün olduğunu gösteren kanıtlar.
  • Mezarlıklar,anıtlar.
Hüzün turizmini turist aslında bilinçsizce gerçekleştirir. Örneğin,Anıtkabir ziyareti bir hüzün turizmi örneğidir.

Dünyada Hüzün Turizmi Destinasyonları :
  • Sinop Tarihi Ceza Evi (Türkiye)
  • Anıtkabir (Türkiye)
  • Ulucanlar Ceza Evi  (Türkiye)
  • Çanakkale Anıtları (Türkiye)
  • Gelibolu Tarihi Milli Park (Türkiye)
  • Hiroşima ve Nagazaki(Japonya)
  • Pompeii(İtalya)
  • Çernobil(Ukrayna)
Bu örnekler git gide çoğaltılabilir.Okuduğunuz gibi dark tourism diğer turizm türlerine oranla oldukça farklı ve üzücü ne yazık ki.Sizinde hüzün turizmine örnek vermek istediğiniz,paylaşmak istediğiniz bilgiler varsa yorum olarak bırakabilirsiniz.Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.
                                                                          Sevgiler!

Yorumlar

Popüler Yayınlar